30 Eylül 2007 Pazar

Aşk Üzerine Kısa Bir Film


magda: bana aşıksın demek?
tomek: evet
magda: e peki ne istiyorsun?
tomek: hiçbir şey
magda: beni öpmek mi istiyorsun?
tomek: hayır
magda: benimle yatmak mı istiyorsun?
tomek: hayır
magda: peki ne istiyorsun onu söyle?
tomek: hiçbir şey.

Aşkın, sevginin, cinselliğin, ihtirasın, tutkunun ve şu anda sayamadığım fazlaca ruh halinin sınırlarında bir ip cambazı zarafetinde dolaşan film: Aşk üzerine kısa bir film . İnsan ruhunun en dolambaçlı noktalarını video görselliğinin bütün avantajlarını kullanarak aydınlatıyor. Kieslowski’ nin tüm filmlerinde olduğu gibi yine bir sinema şöleni. İzleyiciyi her sahnesiyle doyuran, dantel gibi işlenmiş bir şaheser. Övgü dolu kelimelerin bir saplantının ürünü olduğunu sanıyorsanız yanılmıyorsunuz! Film hakkında en son sarf edilecek cümleleri daha başta kullanarak yargımı şimdiden yapmış olsam da bu film için böyle bir girizgahın daha şık olacağı kanısındayım.

Komünist Polonya’nın betonarme sitelerinde yaşayan Tomek; Yaşlı kadın ile birlikte hayatını sürdürmektedir. Gündüzlerini postahanede veznedarlık yaparak geçiren 19 yaşındaki genç, geceleri ise karşı apartmandaki 30’unu aşkın güzel Magda’yı dikizleyerek geçirmektedir. Bu vaziyet neredeyse bir saplantı durumuna gelmiştir.

Herhangi bir röntgencilik hikayesini andırsa da filmi izlediğinizde genç ve “saf” bir aşık olan Tomek’in ; aşkın anlamını yitirerek bunu salt sevişme ve cinsel hazza indirgeyen Magda ile yaşadığı tutku dolu bir öykü göreceksiniz.

Filmlerinde toplumsal sorunlardan ziyade insanın içinde bulunduğu psikolojik durumlara belli bir felsefi perspektiften yaklaşan Kieslowski, kullandığı temalarla çağın Shakespeare’i olma yolunda hızla ilerliyor. Kalp krizi sonucu ölümünden yıllar sonra bile. Aynı büyük İngiliz’in yaptığı gibi aşk, kıskançlık, cinayet, iktidar hırsı, özgürlük gibi insan doğasının bulanık kalmış, çözülemeyen, içgüdüsel mahallerinde dolaşıyor. Filmlerinde bizi sinema sanatının zirvelerine taşıyıp bu konular hakkındaki uzun felsefi yazıların aktarabileceğinden çok daha fazla düşünceyi, seyirciye farkında olmadan aktarıyor ve kafamızda bir yığın soru işareti ile filmden ayrılmamızı sağlıyor.

Yazının başlangıcındaki diyalog belki de şu aşk mevzuuna ; iki zıt karakterin üzerinde yoğunlaşmış farklı bakış açılarının son derece basit ama bir o kadar da sanatlı anlatımını ifade ederek yaklaşıyor.

Uzun planları, Kieslowski’ye has film içindeki küçük bilmececikleri ( Beyazlı Adam kim? ) barındıran film; bitirildiği yılın üzerinden 20 sene geçmesine rağmen sıcaklığını hala en yüksek mertebede koruyor. Örneğin diğer daire için sakın ateş yakmayın sesini duyduktan sonra kibritini çakıp ateş yakar Tomek. Biz de izlerken kendimizden geçeriz bu sahne karşısında. Polonya’nın kapalı, bulutlu atmosferi filmin dokusuyla çok güzel uyuşuyor. Renk kullanımı ise (kırmızı,beyaz,mavinin sembolizmi ; yoksa bir haber miydi bize 1988’de! Ya da gri sarımtırak ve karaltılı Polonya havası ) içine girdiğimiz his dünyasını enfes bir biçimde bütünlüyor.

Çok güzel ve alımlı bir kadın olan Magda’yı izlerken onun soğuk yüzüne başta alışamasak da; dakikalar geçtikçe bu sarışına tutkun olabilecek bir havayı ağır ağır hissetmeye başlıyorsunuz. Oyunculuklar açısından film çok yüksek bir notu hak ediyor. Yaşlı kadının gelişen acı durumlara verdiği tepkiler çok ama çok anlamlı. Tomek’in aşkını ve kararlılığını yüzünde rahatça okuyabiliyorsunuz.

10 emirden esinlenerek çekilen on Dekalog serisinden biri olan Öldürme Üzerine Kısa Bir Film ile birlikte uluslar arası alanda gösterime giren filmin senaryosunu, diğer dekaloglarda da olduğu gibi Krzysztof Piesiewicz ile birlikte hazırlıyor Krzysztof Kieslowski ustamız. Şahane müzikleri besteleyen ise Üç Renk ve Veronika’nın Çifte Yaşamı’nda da müzik yapacak olan Zbigniew Preisner . Her sahnede mükemmel bir organik bütünlükle kulağımıza gelen tınılar Aşk üzerine kısa bir film’i daha üst katmanlara çıkarıyor.

Sinemayı seven herkesin izlemesi gereken bir film. Gerçekçiliğin büyüleyiciliği ile etkilenmek büyük ihtimalle izleyen her seyircinin film bittikten sonra yaşayacağı bir süreç olacaktır.

Hiç yorum yok:

 
eXTReMe Tracker